Kan Arzusu Bakjwi Thirst izle 2009 Türkçe Dublaj 1080p Tek Part Altyazılı 720p Full HD Tek Parça Kota Dostu Mobil Film izle. 30 Nisan 2009 günü vizyona giren çalışma sinema izleyicileri tarafından oldukça beğenilmeyi başardı. 135 dakika sürecek filmi soluksuz bir şekilde keyifle seyredebilirsiniz. Dram, Korku, Romantik türlerini ele alan film farklı konuları harmanlayarak çeşitlilik sunuyor. Thirst izle filmini sitemizden Full HD seçeneğiyle indirip izleyebilirsiniz.Film Adı: ThirstYapım: 2009Vizyon Tarihi: 30 Nisan 2009Süre: 135 dakikaIMDb: 7.2Tür: Dram, Korku, RomantikYönetmen: Chan-wook ParkSenaryo: Émile ZolaOyuncular: Kang-ho Song, Hee-jin Choi, Dong-soo Seo, Hwa-ryong LeeÜlke: Güney Kore, ABD

Büyük savaşların sonunda insanların vampirleri farklı bir bölgede tutmasıyla ve ayırmasıyla, bazı kesimler kliselere ve yüksek duvarlı binalarda yaşar.Zamanla genç bir kızın kaçırılmasıyla savaş gazisi Rahip bu durumu öğrenir, tüm kuralları çiğner ve yanına aldığı kişilerle kurtarma operasyonunu başlatır.Kasabaya girdiklerinde hiç beklemedikleri bir tabloyla karşılaşırlar.

Çok eski zamanları konu alan ve sürükleyici film 19 yüzyıllarda vampirler tarafından işgal edilen şehirden kaçarak ailesiyle birlikte güvenli yere gelen Abraham'ın hikayesini anlatmakta. Beklenmedik şekilde ailesini kaybeden Lincoln tek 1 vampir kalmayana kadar ailesinin öcünü almanın yollarını arayacaktır. Seth Grahame Smit'in romanından uyarlanan filme yorum yapmayı unutmayınız.

Hapisten kurtulmayı başaran Selene, kendisini Vampirler'in ve Lycanlar'ın varlığını keşfeden insanların yaşadığı yeni bir dünyada bulur ve iki ölümsüz türün arasındaki savaş kaldığı yerden alevlenerek büyür.

Cory Goodman'ın senaryosuna Jayson Rothwell ile imza attığı ve yönetmen koltuğuna ilk kez Anna Foerster oturduğu Underworld serisinin beşinci filminde Selene'i yine soluksuz bir aksiyon karşılar. Selene çifte saldırı altındadır; hem kendisine ihanet eden Lycan'lar hem de Vampirler bu savaşçı kadının peşindedir. David ve babası Thomas onun tarafında yer alsa da Bu amansız savaşı bitirmek için büyük bir fedakarlık yapmak zorunda kalacaktır.

Karanlıklar Ülkesi: Evrim, bir kez daha vampirler ve kurt adamlar arasındaki dillere destan savaşların sürdüğü bir atmosferde bol bol kan ve dehşet vadediyor. Selene her ne kadar ilk başta aklındakini hayata geçirmenin derdinde olsa da Micheal ile aralarındaki romantik yakınlık giderek artmaktadır. Selene, geleceğini, vampirler kralı Marcus ile yapacağı pazarlık üzerinden şekillendirecektir. Bir yandan Micheal ona destek vermek ister ama içindeki kurt adamın ne ara açığa çıkacağı da meçhul olduğu için çekinmektedir. Selene, kafasına koyduğu üzere Marcus’u bulduğu anda yüzleşeceği gerçekler onda ciddi anlamda bir intikam arzusu oluşturacaktır.

Karanlıklar Ülkesi: Lycan'ların Yükselişi son dönem bilim kurgu & korku unsurlarının harmanlandığı en güçlü serilerden birisi olarak kendine has bir izleyici kitlesi yaratmış durumda. Kudretli ve ölümsüz iki ırk arasında patlak veren asırlık kan davasını konu alıyor. Karanlıklar Ülkesi destanının üçüncü bölümü geçmişe gidip Ölüm Tacirleri olarak bilinen aristokrat Vampirler ile yırtıcı bir kurt adam türü olan barbar Lycan'lar arasındaki çatışmanın kökenine iniyor.

Selene, son derece güzel bir vampir savaşçıdır ve sürekli vampirlerle kurt adamlar arasındaki savaşlar içindedir. O her ne kadar vampirlerle aynı hizada olsa da Micheal’a aşık olur. Micheal bir kurt adamdır ve artık savaşların sona ermesini istemektedir. Aşk gündeme yerleşince dengeler değişir. Selene, artık onu korumak gereksinimi duymaktadır. Onun etrafını saran Lycanlar’ın oyunlarını kavrayıp çözmeye çalışır. Bu süreçte bambaşka bir şey keşfeder. İki cephedeki türün zaaf ve güçlerini birleştirince ortaya yeni bir zorlu tür çıkmaktadır. Bu tür kurt adamların yararına rol alacaktır.

Drakula'nın beş-kazık üstüne oturtulmuş lüks işletmesi Otel Transylvania'sına hoş geldiniz! Burada canavarlar ve yaratıklar aileleriyle rahatça yaşayabilirler, yeter ki insanlar onları rahatsız etmesin! Kızına özel bir hafta sonu yaşatmak isteyen Drakula dünya çapında en ünlü canavarları oteline çağırır: Frankenstein ve karısı, Mumya, Görünmez Adam, Kurtadam ailesi ve daha pek çoğu... Çünkü kızı Mavis'in 118'inci yaş günüdür ve ona güzel bir gece geçirttirmek için her şeyi seferber eder. o gün. Drakula için tüm bu yaratıklara ev sahipliği yapmak sorun değildir, ta ki alelade bir insanoğlu otele gelip, üstüne üstlük Mavis'ten hoşlanana kadar!

Eskiden yalnızca canavar misafirleri kabul eden Otel Transilvanya'daki en yeni değişiklik artık kapılarını insan ziyaretçilere de açıyor olmasıdır. Bu günlerde Drakula ise büyük bir sorunla yüzleşmektedir. Yarı vampir yarı insan olan sevgili torunu Dennis vampir özellikleri göstermiyordu. Mavis ile eşi Johnny, insan soyundan gelen akrabalarını ziyarete gittiklerinde Drak da canavar arkadaşlarıyla işbirliği yapar ve torunu Dennis'i eğitim kampına almaya karar verir. Bu eğitim esnasında Drakula'nın çok yaşlı ve eski kafalı babası Vlad, ziyaret için otele gelir. Vlad'in, küçük torununun saf kan vampir olmadığı ve otele insanların da kabul edildiği gerçekleriyle yüzleşmesi işleri içinden çıkılmaz bir noktaya sürükler.

Bella Swan ve Edward Cullen arasında yaşanan epik aşk hikayesinde sonun başlangıcına geliyoruz. Stephenie Meyer'ın çok satan ve şimdiden kültleşen Alacakaranlık roman serisinden uyarlanan son filmin ilk bölümünde Bella ve Edward her güçlüğe karşı durarak evleniyorlar. film izle Rüya gibi başlayan günlerden sonra işler Bella'nın hamile olduğunu fark etmesiyle farklı bir yön alıyor. İçinde henüz doğmamış bebek (ya da yaratık) hem kurtları peşlerine takıyor hem de vampir akdini tehlikeye sokuyor.

Bella and Edward'ın kızı olan Renesmee'nin doğumundan sonra Cullen'ler diğer vampir klanlarını da bir araya getirmek için harekete geçerler. Zira Renesmee'yi Volturi'ye karşı en küçük bir iddia ve yalan ithamlardan korumaları gerekir. Ama bu sandıkları kadar kolay olmayacaktır. film izle Bir efsanenin daha sonu geliyor... 2008 yılında başlayan aşk ve tutku hikayesi üçüncü bölümün son filmi ile nihayete eriyor.

Aşk üç kişiliktir mottosundan hareketle Bella'nın vampir türünden Edward ve kurtadam klanından Jacob ile sürdürdüğü gizemli aşk, arkadaşlık ve kıskançlık hikayesi devam ediyor. Stephenie Meyer'ın fenomen haline gelen başarılı kitap serisinden uyarlanan Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma'da Bella Swan (Kristen Stewart), Seattle'ın gizemli ölümlerle çalkalanması ve kinci bir vampirin intikam almaya devam etmesiyle kendisini yine tehlikenin tam ortasında bulur. Tüm bunların ortasında bir de Edward Cullen (Robert Pattinson)'a olan aşkıyla arkadaşı Jacob Black (Taylor Lautner) arasında bir seçim yapmak durumundadır. Tabii vereceği kararın vampirlerle kurt adamlar arasında asırlardır var olan kavgayı ateşleyebileceğini farkındadır. Mezuniyetinin giderek yaklaşmasıyla Bella hayatının en zor kararını vermeye de yaklaşmaktadır.

Bella'nın yaşadığı vampir saldırısından sonra, doğum gününü kutlamaya Edward ve ailesinin evine gider. Fakat hediye paketi kağıdı Bella'nın parmağını kesince damlayan kan yeni vejetaryen olmuş Jasper'ın kendini engelleyememesine sebep olur. Bunun sonucunda Cullen ailesi Bella ve Edward'ın iyiliği için Forks'tan ayrılırlar. Kalbi kırılan Bella hayatı umursamamaya başlar ve bu esnada Jacob Black'le yakınlaşır.

Twilight Annesiyle birlikte Phoenix'te yaşayan güzel ama hırpani, sevimli ama içe kapanık ergen kız Isabelle "Bella" Swan, hayata karşı isyanları oynayan bir gençtir. Bella, annesinin başka bir adamla evlenmesi üzerine, babasının yanına Washington'un Fork kasabasına taşınır. Edward ise, küçük kasabasında yıllardan beri ailesiyle yaşayan gizemli, genç bir adamdır. Aslında "çok farklı bir hayat tarzına sahip olan" Edward, uzun süreden beri vampir kimliklerini saklamış olan bir aileye mensuptur. En az kendisi kadar tuhaf "ebeveynleri", insan kanı içmeden, insanlara zarar vermeden mazbut bir hayat sürme gayesindeki "efendi" vampirlerdir. Yeni başladığı okulunda tanıştığı Edward'a karşı tuhaf bir çekim hisseden Bella, bir süre sonra Edward'ın vampir olduğunu öğrenmesine rağmen ondan vazgeçemez. İkili arasında tehlikeli ve tutkulu bir ilişki başlayacaktır. Çok geçmeden ortaya çıkan Cullens Ailesinin düşmanları Edward'ın zayıf noktasına saldıracaktır, yani Bella'ya.Yön:Catherine Hardwicke, Alacakaranlık'ın yönetmeni olarak, filmin tonunu ve atmosferini mükemmel bir şekilde yansıtmayı başardı. Vampirlerin romantik ve tehlikeli doğasını, Forks'un yağmurlu ve kasvetli manzaraları ile birleştirerek, filmdeki gerilimi arttırdı.Skor:Carter Burwell, film müziği bestelemek için seçildi ve filmdeki duygusal anları vurgulamak için güzel bir iş çıkardı. Bella ve Edward arasındaki romantik sahnelerdeki piyano parçaları özellikle duygusal bir bağ kurmayı başardı.Sinematografi ve prodüksiyon tasarımı:Film, Washington'daki yağmurlu manzaralarının yanı sıra, Forks'taki kasvetli ve ürkütücü ortamı başarıyla yansıtıyor. Özellikle Cullen evinin tasarımı oldukça çarpıcı ve doğru atmosferi yakalamayı başarıyor.