Beckett, Amerika'ya yaşadığı ülkeden turist olarak göç etmiştir. Bu hayatının büyük bir anı olacak hem de beyin göçü olarak görülebilecektir. Zamanını Amerika sokaklarında geçirerek buradaki politikayı ve insanları çözmeye çalışır. Fakat siyahi olduğu için bir takım ırkçılıklara maruz kalacaktır. Bunların hiçbirisine aldırış etmeden devam ederek yaşamını en iyi seviyelere getirmek ister. Fakat kariyerinde zirveye ilerledikçe insanların onun kısa süre önce yaşadığı yeri söyleyerek onu aşağılamaya çalışır. Tüm bunları hiçe sayarak bu toplumun yapısını düzeltmeye karar veren genç adam onların dilinden konuşmaya başlar. Fakat asla ırkçılık yapmaz. Konuştuğu insanların tehlikeli olduğunu asla önemsemeyen genç adam onları kendi safına çekmeye çalışır. Asıl istediği ise Amerika'da kendi topluluğunu oluşturmaya çalışmasıdır. Bu hükümet tarafında da tehlike içerir.

Bir güvenlik uzmanı birçok şirkete hatta hükumete güvenlik açısından hizmetler sunmaktadır. Kameralara bağladığı kendi yaptığı sistemle suçlular kısa sürede kendisini ele vererek şehrin huzura kavuşması kısa sürüyor. Günün birinde sahilde bulunan ölü genç kız bedenini bütün şehrin karışmasına sebep olur. Bu vahşice cinayeti kimin işlediği bilinmezken herkes gözü bu uzmana diker. Kızın katilini bulması için kendi sistemini kullanıp geçmiş kameraların kayıtlarından bir şeyler çıkarmak ister. Gördükleri karşısında hiçbir şey anlamayan genç adam kızı kimlerin öldürdüğünü bulamaz. Yaptığı sistemin asla böyle kötü anılmasını istemediği için dedektifliğe başlar. Eğer halka sistemin bunu bulamadığını söylerse bütün herkes onun işe yaramaz olduğunu düşünecektir. Cinayetin üstüne gittikçe ailesi tehdit edilen adam bir yandan onları korumak diğer yandan katili bulmak ister.

Yalnız başına yaşayan ve hayatında hiç evlenmemiş kukla sanatçısı her zaman bir oğlu olmasını istemiştir. Fakat zaman geçmiş ve onun artık çocuğu olmamıştır. Bunun üzerine kendisine tamda istediği gibi kukla yaparak onunla vakit geçirmeye başlar. Bu kukla nasıl olduğu bilinmez sihirle konuşmaya, kendi kendine hareket etmeye başlar. Kukla sanatçısı çok farklı düşüncelerdeyken ahşaptan olan çocuğuna sahip çıkarak onunla baba oğul ilişkisinde zaman geçirmeye başlar. Pinokyo adındaki bu çocuk ise yaşadığı bu yere uyum sağlamaya çalışır. Özellikle babasına oldukça iyi evlat olmak ister. Lakin çevresindeki çocuklar sürekli olarak onu aşağılayıp yanlarına çekmeye çalışır. Küçük Pinokyo onlar gibi olmadığından dolayı her geçen gün üzülse de babasına verdiği sözü hatırlayarak onlardan daha iyi olma yolunda ilerlemeye başlar. Yapacağı her adım onun için çok önemli olacaktır.

Yaz tatili için Sicilya'da kampa giden iki genç burada tanışırlar. İlk başta oldukça utangaç olmalarına rağmen zamanla denizlere açılarak yaptıkları spor sayesinde yakınlaşırlar. Günler geçtikçe artık daha fazla birbirine aşık olan iki arkadaş bu aşklarına devam etmek isterler. Lakin kampın artık bitiş süresinin gelmesiyle beraber ikisi de evine dönecektir. Bu onlar için aşklarının arasında girecek mesafeyi oldukça çok artırdığı gibi onların büyük felaketlerle karşı karşıya kalmasına sebep verir. Genç adam ailesini bir köşede bırakıp bu kampta çalışma fikrine kapılarak kız arkadaşıyla burada sürekli olarak kalabileceklerini söyler. Bu teklif onlar için alınacak çok kritik bir karar olduğu gibi onların hayatlarını artık tamamen birleştirip küçük bir aşkın yarattığı büyük hayat çizgisi olarak kalır. Ama bunun için aileleriyle çok önemli olan konuyu konuşmak zorunda kalacaklar.

John, eşi onu yelken hocasıyla aldattığını öğrendikten sonra kendisine bir türlü gelemez. Yıllardır oldukça mutlu olmalarına ve evliliklerinin mükemmel gitmesine rağmen böyle olayın içinde olmak çok üzücü duruma düşürür. Genç adam kendisini kariyerine vererek burada daha iyi olacağını düşünür. En azından kafasını meşgul edecek iş seyahatleri belki de onu bu ihanetten uzak tutacaktır. Patronu onun kötü durumda olduğunu fark edince dünyanın en zengin adamı hakkında biyografi yazmasını ister. Genç gazeteci neler olduğunu anlamayıp bu adamı şirketlerinde birinde olacağını düşünse de aslında Utah çöllerinde kızıl derililerle beraber yaşadığını öğrenir. Bir an önce hazırlanıp yola çıkarak bu zorlu mücadelede kazanan olmak ister. Bulduğunda ise onun neden burada yaşadığına ve neden bu kadar parası olmasına rağmen sakince yaşadığını öğrenir. Aldığı cevaplar ise oldukça tatmin edicidir.

İtalya'da yaşayan genç çok sevdiği kadınla evlenmek ve mutlu hayallere yolculuk yapmak ister. Lakin günün birinde İtalya'da başlayan işçi protestolarına katılarak arkadaşlarına destek verir. Sloganlar, eylemler bu şekilde ilerlerken bir anda siyasi olarak görünüş kazanır. İnsanlar artık onun arkasından gider. Heyecanı olmayan hayatı bir anda aşk, siyasi ve bir çok etkenle değişik haller almıştır. Zaman geçtikçe etrafında olan insanlar farklılık göstererek bir tuzağa doğru çekilir. Sarhoş haldeyken karısını aldatan adam bu durumun video kasetleriyle şantaja tabi tutulur. Eğer siyasi eylemlerde bulunursa bunların yayınlanmasını ve aşk hayatını yok olacağı söylenir. İkilemde kalan adam yeni kuracağı aileyi mi yoksa işçileri mi düşünecek arasında kalır. Yapacağı en önemli tercih olarak tarihe geçecektir ama o her zaman ezilen kişilerin yanında olacağı için yıllardır içinde tuttuğu aşkı mecbur ardında bırakmayı düşünür.

Eşiyle sorunlar yaşayan Jack bu hayattan aldığı tüm enerjiyi kaybetmiştir. En son annesi öldüğünde bu kadar berbat zamanlar geçiren adam uzun süredir görüşmediği babasını aramaya karar verir. Boşanma sürecinde burada kalmak istemediği için onun yanına gitmek ister. Babası ise heyecanlanıp oğlu için hazırlıklar yapar. Jack kısa sürede kafasını dağıtmak için babasının işlerine yardım etmek ister. İtalya'nın eski bir semtindeki yıkılmış evleri restore ederek tekrar insanların kullanacağı hale getirirler. Bu işin kendisini rahatlattığını düşünürken günden güne babasıyla mutlu olduğunu fark eder. Babasının da kendisini sevdiğini hissedince içinde doğan huzur güneşi ona enerji vermeye başlar. Zaman geçtikçe bulunduğu bu kötü olayları arkada bırakarak daha mutlu olacağı yeni yollar aramaya karar verir. Kendisi için en iyi seçenek budur.

Göreve geldiği henüz ilk günden itibaren her zaman dürüst olacağını söyleyen bir genci zorlu görevler bekler. Çünkü bu yaşadığı ülkede savcı olmak oldukça zor olduğu gibi insanlar sürekli olarak rüşvet, çıkar ve bunun gibi işler yüzünden yaptıkları hizmetlerin arkasında dahi bakmamaktadır. Her zaman parası olanın kazandığı bu dünyada günün birinde on üç yaşına henüz yeni girmiş bir çocuğun öldüğü haberini alır. Bu dosya eline geldikten sonra tek iş olarak bunu düşünür. Bir an önce katilleri bularak onların gerekli cezayı almasını ister. Lakin kısa süre sonra gelen birkaç haberle dosyadan ayrılması ve bu işin onu aştığı söylenir. Katilin parası olduğunu anlayan savcı ise asla böylesine çirkin teklifi kabul etmeyerek ortaya canını koyarak işine devam eder.

Küçük çekirdek bir ailenin tek çocuğu olan Gloria Mundi herkes tarafından çok sevilir. Yakın akrabalar ona yardım ederek mükemmel kıyafetler ve yiyecekler sağlar. Babası ise biricik kızı için sürekli olarak iş aramakta yada günlük işlerde çalışmaktadır. Küçük kız doğduğundan beri aile ekonomisi biraz daha düzelmiştir. Tam işler yoluna oturdu derken büyük baba hapisten çıkar ve ilk torununu görmeye gelir. Onun kız olması ve sadece para harcayan bebek olması hiç mutlu etmez. Kısa sürede ona hediyeler almak için bazı kirli işlere girdiği gibi oğlunu yani Gloria'nın babasını da peşinden süründürür. Beklenmedik olaylar ve polislerin onu aramasıyla düzene oturmuş aile yapısı bir anda tersle düz olur. Kimse nasıl böyle olduğunu anlayamamışken küçük bebek sadece annesiyle yapa yalnız kalır.

Romanın güneyinde sahil kesiminde yaşayan bir grup çocuğun konuştuklarını izleyeceksiniz. Aslında gayet normal düşündüğümüz aile hayatları ve yaşantılar çocukların gözünde birazda onların yaratıcılığı ve hayal güçleriyle değişik haller almaktadır. Bunu yaparken kendilerine göre yorumladıkları için psikolojik olarak da yeni sonuçlar oluşturur. Zaman geçmesiyle babasını aldatan annesini gören genç kız bunu kimse söyleyeceğini bilemez. Bir an önce babasının duymaması için elinden geleni yapar. Aile hayatının yıkılmasına tamamen karşıdır. Annesinin belki de düzeleceğini düşünse de sürekli olarak genç erkek arkadaşıyla buluşması onun canını çok sıkar. Arkadaşlarıyla durumu konuşarak ondan yardım isteyen genç kız kısa sürede arkadaşlarının ailelerine anlattığı için tüm şehrin bu olaydan haberdar olduğunu fark eder. Ne diyeceğini bilemezken küçük sırrı bir anda ailesini yıkmıştır.

Beş arkadaş İtalya'yı keşfetmek adına kendi kendilerine tur düzenlerler. Burada tüm şehrin mükemmel halini görmek ve her ucunu bilmek isterler. Günlerce geçirdikleri yolculukta hiçbir sorun yokken güneydeki ormana gitmeye karar verirler. Ormandan sonra oluşacak doğal güzellikleri hem fotoğraflamayı hemde İtalya'nın kalan kısmını görmeyi tamamlayacaklardır. İçlerinden bir tanesi oldukça çok korksa da bu ormana girmeyi kabul ederek yolculuğa devam eder. Gece olduğunda ormanın içinde kamp yapan gençler garipten sesler duymaya ve takip edildiklerini anlamaya başlar. Ancak geri dönmek için çok zor bir yerde oldukları gibi onların hiçte normal olmayacak kadar zorda olduklarını anlarlar. Ormanda yaşayan bir seri katil onları öldürmek için çoktan planını yapmış ve evini onlara açmıştır.

Roberto küçük yaşlarında Brezilya sokaklarında futbolla tanışmıştır. Bu yeteneğini fark ettikten sonra günlük hayatına devam eden genç adam sürekli olarak antrenmanlar yaparak kendisini geliştirmek ister. Ailesinin desteğini her zaman arkasında gören genç adam yıllar sonra ünlü takımlarda Roberto Baggio ismiyle anılır. Herkes onun oynadığı futbola hayranken genç adam günün birinde en önemli maçında sakatlık yaşar. Kariyerinin henüz zirvesine yeni tırmanmaya başlamışken genç adama böylesine sakatlık yaşaması herkes tarafından konuşulur. Tüm dünya medyası onun ismini bir daha futbola dönemeyecek olarak belirtir. Ancak Roberto'nun içindeki hırsı kimse bilmediği gibi her gün devamlı olarak kendisini zorlamaya başlar. Sahaya çıktığı ilk günün heyecanını üzerine alarak tekrar gündemlerde aynı mutlulukta bulunmak ister. Herkes onun at kuyruğu saçıyla onu aramaya başlar.

Jo, babasını güneyde çıkan savaşa uğurlamış ve annesiyle yalnız kalmıştır. Her geçen gün babasını özler bu özlem duygusuna nasıl katlanacağını düşünür. Günleri böyle geçerken bazı zamanlar ormanda yürüyüş yapar. Günün birinde ormana yeni yapılan kulübede ayı yavrusuyla beraber yaşayan güçlü bir adamla karşılaşır. İlk başlarda hiç hoşlanmasa da daha sonra onunla tanışmak için harekete geçer. Bu adamı daha önce gördüğünü düşünse de asla tanıyamaz. Bunun üzerine adama yakınlaşmak onun kim olduğunu öğrenmek ister. Tabi ki planlarını yaparken yanında diğer asker çocuklarını da bulundurur. Zaman geçtikçe bu adamın aslında kaçak olduğunu tüm ülkede arandığını öğrenir. Bu kulübeyi basan askerler onun yerini sorduklarında ise burada yaşayan halk asla onun ismini ve yerini deşifre etmemek için çabalar.

Büyük bir imparatorluk sürekli olarak ilerleme kaydederken bazı insanlar durumlardan asla hoşnut değildir. Kasabaların girişlerinde genellikle insanların sürekli zorbalıklarına uğradığı barbarlar olarak adlandırdıkları kendi isimleriyle isyan çıkarmaya karar verirler. Onlara daha iyi yaşam şartları gerektiğini bununla beraber yakalanan arkadaşlarını tekrar özgür bırakılması istenir. Durumlar böyleyken herkes onları öldürmek için karar vermek ister. Fakat imparatorluğun asla böylesine kötü insanlara bile ölümle karşı karşıya bırakmama düşüncesi onların yaşaması için son şans vermek ister. Devlet büyüğünün yetkisiyle bir albay yanına aldığı arkadaşıyla beraber barbarların yanına giderler. Burada yaşamları oldukça riskli olmasına rağmen onların hayatlarının kurtulması için son şansları olduğunu eğer isyana devam ederlerse asla geri dönüşü olmayacağını söyler. Barbarlar ise onları asla ciddiye almayıp aşağılamaya başlar.

Fransa'da herkesin başarılı olarak nitelendirdiği Dreyfus adındaki komutan ülkesi için hizmet etmekten asla kaçınmaz. Günün birinde oluşan sorunlar giderek artarak Avrupa'da yaşanan edebi akınlar Fransa'ya gelir. Burada ülkenin yönetimine büyük etki düşerken halkın içinde çıkacak herhangi isyanı kısa zamanda çözmek zorundadırlar. Fakat Fransız İhtilali'ne çözüm bulunamayınca yöneten kişiler Dreyfus'u bir ajan olarak gösterir. Sürekli olarak seyahatte olan bu adamın bilgi aktardığını insanları isyana teşvik ettiğinden bahsederler. Yıllarca suçsuz yere hapis yatan komutan onlara doğruları söylese de kimseler inanmaz. En sonunda kendi üzerine atılan bu iftiraya karşılık intihar ederek bulunduğu yerde ölür. Tam on yıl sonra yapılan araştırmalarla Subay Dreyfus'un tamamen suçsuz olup hızlı verilen bir kararla hapis edildiği anlaşılır.