Telly eşinden ayrıldıktan sonra çocuğu ile yaşamaya başlar. Çocuğu henüz sekiz yaşına geldiğinde talihsiz bir kaza ile çocuğunu kaybeder. Küçük çocuğun acısını bir türlü unutamayan kadın çevresindeki insanlarında önerisi ile bir psikologa gider. Psikolog onunla günlerce konuştuktan sonra en son onun aslında böyle bir çocuğu olmadığını kafasında kurduğu bir hayali yaşadığını söylemesi ile dünyası kafasına yıkılır. Telly aslında büyük bir hastadır ve olmayan şeyleri hayal etmektedir. Bu hastalık ile nasıl yaşayacağını düşünürken tanıştığı bir kadın kendisine de aynı durumdan bahsettiklerini ve doktorun yalan söylediğini belirtir. Bunun üstüne Telly daha büyük ve çaplı bir araştırma ile çocuğunun katilini bulmaya çalışır. Bir yandan ise psikologun kendisine neden böyle bir hastalık teşhisi koyduğunu bu olaya bağlamaya çalışır.