Frances ailesi sürekli şehir dışında olan ve bakıcıları delirten ufak kız çocuğudur. Yaşadıklarını anlatarak insanların canını sıkan bu kız günün birinde yeni gelen bakıcı Bridget'le konuşmaya başlar. Genç kadın bu işe girmesinde mecbur olduğunu eğer onun kovulmasını sağlarsa henüz yeni öğrendiği karnındaki bebekle birlikte işsiz kalacağından bahseder. Frances bu durumu asla önemsemediği gibi onun canını sıkmaya devam eder. Ancak belirli süre sonra bakıcısıyla arasında inanılmaz tatlı bir bağ oluştuğu için artık onun üzülmesini istemez. İkili sürekli olarak beraber eğlenmekte ve üzülmektedir. Zaman geçtikçe aradaki mesafe kapanmış ve küçük kız annesinden görmediği sevgiyi bakıcısının kollarından aldığını fark ederek yeni doğacak çocuğu sanki kardeşiymiş gibi beklemeye başlar. Artık bu kadın onların evinde sadece bakıcı değil burada yaşayan ev sahibi durumuna geçmiştir.